Kanda Enfeksiyon ve Ateşli Hastalıklar
Çocuk acil polikliniğine başvuran hastaların %10-20’sini ateş ve ateşli hastalıklar oluşturur. Bu çocukların büyük kısmı 3 yaş altındadır. Yaşamın ilk 2 yılında çocuklarda yılda yaklaşık olarak 4-6 kez ateşli hastalık görülebilmektedir. Okul öncesi kreş ve anaokullarında bu sayı 8-10 kez olabilmektedir. Tüm ebeveynleri en sık kaygılandıran bulgu ateştir.
Aslında ateş, vücudumuzun enfeksiyonlara karşı başlattığı bir savaşın göstergesi olan normal bir fizyolojik cevaptır. Ateşin derecesi sıklıkla hastalığın ciddiyeti ile orantılı değildir. Bilimsel veriler ateşin bağışıklık sisteminin birçok elemanına olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Deneysel çalışmalarda insan bağışıklık sisteminin ateşli dönemde normal vücut ısısına göre daha iyi çalıştığını göstermiştir. 40 C ye kadar olan ateşin kişinin savunma sistemini güçlendirdiği ve vücudun mikropları bu ısıda daha iyi yok ettiğini gösteren güçlü kanıtlar var.
Ateş birçok farklı enfeksiyon etkenine bağlı olabilir. Virüsler çocuklarda en sık ateş nedeni iken daha az olmakla birlikte bakteriler de ateşe neden olmaktadır. Okula giden, kalabalık gruplara karışan çocuklarda ateşin en sık nedeni virüslerdir. 4-8 yaş arası okula giden çocuklar yılda 8-10 kez ateşli hastalık geçirirken bunların ancak 1 ya da 2 si bakteriyel nedenli olmaktadır. Bu nedenle bu yaş grubu çocuklarda gereksiz antibiyotik kullanımından özellikle kaçınılmalıdır. Viral enfeksiyonlarda antibiyotik etkili değildir ve çocukların vücudunda bulunan faydalı bakteriler olarak ifade edebileceğimiz mikrobiyotasını bozarak zarar vermektedir. Maalesef gereksiz antibiyotik kullanımı ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olarak devam etmektedir. Akılcı antibiyotik kullanımı yaklaşımı ile hareket etmeli ve her ateşli çocuğa antibiyotik tedavisi verilmemelidir.
Özellikle 3 aydan küçük bebekler ve 3-24 ay arası bebeklerde ateş bakteriyel enfeksiyon gelişimi açısından önemli bir bulgudur.
Ateşin nedeni belirgin ise ayrıntılı fizik muayene sonrası birçok vakada ileri testlere gerek yoktur. Ateşli bir çocukta ateşin nedeni saptanamazsa ileri tanı testleri aşamalı olarak ve her hasta bazında ayrı planlanmalıdır. Hastanın şikâyetleri hangi sistemle ilgili ise ona yönelik testler istenebilir. Hasta görünümlü, halsiz, bitkin, enerjisi kalmamış ateşli bir hastada tam kan sayımı, CRP (kanda mikrop göstergesi diye ifade edebileceğimiz), kan kültürü, sedimantasyon, prokalsitonin, tam idrar tahlili ve idrar kültürü testleri istenmelidir. Fizik muayenesinde ense sertliği bulgusu olan çocuklarda menenjit şüphesi nedeni ile bel suyu alınarak gerekli olan analizler yapılmalıdır. Bakteriyel kaynaklı enfeksiyonlarda kanda mikrop olarak ifade edebileceğimiz CRP değeri ile kanda akyuvar sayısı yüksek saptanır. Bazı ateşli çocuklarda ateş odağı bulunmayabilir, yani bu ateşi açıklayan bir muayene bulgusu saptanmayabilir. Özellikle 1-2 yaş arası ateşli çocukların üçte birinde ateşin bir nedeni saptanamaz. Bu çocukların bir kısmı yakın takip ile kendiliğinden düzelmekte iken bir kısmında da menenjit ve kanda mikrop gibi ciddi bir enfeksiyon saptanabilmektedir. Ateş dışında muayene bulgusu olmayan çocukların bir kısmının alınan kan kültürlerinde hastalık yapıcı bakteriler saptanmaktadır.
Odağı olmayan ateşli çocuklarda en önemli risk faktörlerinden birisi yaştır ve vakaların çoğu 2 yaş altı çocuklardır. Özellikle 3 ay altındaki bebeklerde bakteriyemi dediğimiz kanda mikrop riski çok yüksektir. Ateşli yenidoğan bebeklerin muayene bulguları yeterince belirgin olmadığı İçin ciddi enfeksiyonlar açısından hastaneye yatırılarak tam bir incelemeden geçirilmesi gerekir. Yenidoğan bebeklerin aşırı örtülmesi veya yüksek ortam ısısı nedeni ile ateşleri hatalı olarak yüksek ölçülebilir, böyle durumlarda bebeğin üstünün çıkartılması ve 30 dk sonra tekrar vücut ısısının ölçülmesi uygun olur.
Ateş odağı olmayan 1-3 ay arası bebeklerin büyük kısmında viral enfeksiyon vardır. Bakteriyel enfeksiyondan farklı olarak viral enfeksiyonlar mevsimsel özellik gösterir. Sonbahar ve kış aylarında viral enfeksiyonlar daha sık görülür. Bu yaş grubunda ateşin en önemli nedeni viral enfeksiyonlar olsa da ateşli her çocukta ciddi bakteriyel enfeksiyon olasılığı da araştırılmalıdır.
3-36 ay arası ateşli çocukların üçte birinde belirgin bir ateş odağı saptanamaz. Bu yaş grubundaki ateşin en sık nedeni yine viral enfeksiyonlar olmakla birlikte ciddi bakteriyel enfeksiyonlar da görülebilir. Tedavisiz kalan ciddi kanda mikrop nedeni ile ateşi olan çocuklarda menenjit, zatürre, derin yumuşak doku iltihapları, kalp zarı iltihabı, kemik ve eklem iltihapları gelişebilmektedir. İyi görünmeyen, aşırı halsiz ve bitkin olan ateşli 3 -36 ay arası olan çocuklar hastaneye yatırılarak tetkik ve tedavi edilmelidir.
Bir çocukta yüksek ateşle birlikte cildinde peteşi dediğimiz cilt içine kanama şeklinde döküntüsü varsa meningokoksemi denilen hayati risk taşıyan bir hastalık açısından acil olarak bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.
3 yaşından küçük ateşli çocuğunuz için mutlaka doktorunuzla görüşün. Kaç yaşında olursa olsun çocuğunuzda yüksek ateş, halsizlik, bitkinlik, iştahsızlık, kusma, cildinde döküntü ve bilinç değişikliği varsa acil olarak bir sağlık merkezine başvurmalısınız.
Hastalıklardan uzak keyifli bir yaz diliyorum.
Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Çocuklarımızda ateşi nasıl ölçmeliyiz?
Çocuklarda ateş koltuk altı, kulak, alın bölgesi, makat ve ağız içinden ölçülebilmektedir. Makattan 38 C, ağız içinden 37.5 C, koltuk altı 37.2 C ve kulaktan 38 C ölçülen vücut ısısı ateş olarak kabul edilmektedir. Pratik olarak en sık tercih edilen ölçüm yeri koltuk altı bölgesidir. Kulaktan ölçüm tekniği de sık kullanılmakla beraber hatalı sonuçlar verebilmektedir. Alından ateş ölçümleri de aynı şekilde birçok faktörden etkilendiği için hatalı sonuçlar verebilmektedir. Yapılan çalışmalarda vücut ısısının en fazla 42 C ye kadar yükselebildiği gösterilmiştir.Aslında ateş, vücudumuzun enfeksiyonlara karşı başlattığı bir savaşın göstergesi olan normal bir fizyolojik cevaptır. Ateşin derecesi sıklıkla hastalığın ciddiyeti ile orantılı değildir. Bilimsel veriler ateşin bağışıklık sisteminin birçok elemanına olumlu etkileri olduğunu göstermektedir. Deneysel çalışmalarda insan bağışıklık sisteminin ateşli dönemde normal vücut ısısına göre daha iyi çalıştığını göstermiştir. 40 C ye kadar olan ateşin kişinin savunma sistemini güçlendirdiği ve vücudun mikropları bu ısıda daha iyi yok ettiğini gösteren güçlü kanıtlar var.
Ateş birçok farklı enfeksiyon etkenine bağlı olabilir. Virüsler çocuklarda en sık ateş nedeni iken daha az olmakla birlikte bakteriler de ateşe neden olmaktadır. Okula giden, kalabalık gruplara karışan çocuklarda ateşin en sık nedeni virüslerdir. 4-8 yaş arası okula giden çocuklar yılda 8-10 kez ateşli hastalık geçirirken bunların ancak 1 ya da 2 si bakteriyel nedenli olmaktadır. Bu nedenle bu yaş grubu çocuklarda gereksiz antibiyotik kullanımından özellikle kaçınılmalıdır. Viral enfeksiyonlarda antibiyotik etkili değildir ve çocukların vücudunda bulunan faydalı bakteriler olarak ifade edebileceğimiz mikrobiyotasını bozarak zarar vermektedir. Maalesef gereksiz antibiyotik kullanımı ülkemizde önemli bir sağlık sorunu olarak devam etmektedir. Akılcı antibiyotik kullanımı yaklaşımı ile hareket etmeli ve her ateşli çocuğa antibiyotik tedavisi verilmemelidir.
Özellikle 3 aydan küçük bebekler ve 3-24 ay arası bebeklerde ateş bakteriyel enfeksiyon gelişimi açısından önemli bir bulgudur.
Ateşin nedeni belirgin ise ayrıntılı fizik muayene sonrası birçok vakada ileri testlere gerek yoktur. Ateşli bir çocukta ateşin nedeni saptanamazsa ileri tanı testleri aşamalı olarak ve her hasta bazında ayrı planlanmalıdır. Hastanın şikâyetleri hangi sistemle ilgili ise ona yönelik testler istenebilir. Hasta görünümlü, halsiz, bitkin, enerjisi kalmamış ateşli bir hastada tam kan sayımı, CRP (kanda mikrop göstergesi diye ifade edebileceğimiz), kan kültürü, sedimantasyon, prokalsitonin, tam idrar tahlili ve idrar kültürü testleri istenmelidir. Fizik muayenesinde ense sertliği bulgusu olan çocuklarda menenjit şüphesi nedeni ile bel suyu alınarak gerekli olan analizler yapılmalıdır. Bakteriyel kaynaklı enfeksiyonlarda kanda mikrop olarak ifade edebileceğimiz CRP değeri ile kanda akyuvar sayısı yüksek saptanır. Bazı ateşli çocuklarda ateş odağı bulunmayabilir, yani bu ateşi açıklayan bir muayene bulgusu saptanmayabilir. Özellikle 1-2 yaş arası ateşli çocukların üçte birinde ateşin bir nedeni saptanamaz. Bu çocukların bir kısmı yakın takip ile kendiliğinden düzelmekte iken bir kısmında da menenjit ve kanda mikrop gibi ciddi bir enfeksiyon saptanabilmektedir. Ateş dışında muayene bulgusu olmayan çocukların bir kısmının alınan kan kültürlerinde hastalık yapıcı bakteriler saptanmaktadır.
Odağı olmayan ateşli çocuklarda en önemli risk faktörlerinden birisi yaştır ve vakaların çoğu 2 yaş altı çocuklardır. Özellikle 3 ay altındaki bebeklerde bakteriyemi dediğimiz kanda mikrop riski çok yüksektir. Ateşli yenidoğan bebeklerin muayene bulguları yeterince belirgin olmadığı İçin ciddi enfeksiyonlar açısından hastaneye yatırılarak tam bir incelemeden geçirilmesi gerekir. Yenidoğan bebeklerin aşırı örtülmesi veya yüksek ortam ısısı nedeni ile ateşleri hatalı olarak yüksek ölçülebilir, böyle durumlarda bebeğin üstünün çıkartılması ve 30 dk sonra tekrar vücut ısısının ölçülmesi uygun olur.
Ateş odağı olmayan 1-3 ay arası bebeklerin büyük kısmında viral enfeksiyon vardır. Bakteriyel enfeksiyondan farklı olarak viral enfeksiyonlar mevsimsel özellik gösterir. Sonbahar ve kış aylarında viral enfeksiyonlar daha sık görülür. Bu yaş grubunda ateşin en önemli nedeni viral enfeksiyonlar olsa da ateşli her çocukta ciddi bakteriyel enfeksiyon olasılığı da araştırılmalıdır.
3-36 ay arası ateşli çocukların üçte birinde belirgin bir ateş odağı saptanamaz. Bu yaş grubundaki ateşin en sık nedeni yine viral enfeksiyonlar olmakla birlikte ciddi bakteriyel enfeksiyonlar da görülebilir. Tedavisiz kalan ciddi kanda mikrop nedeni ile ateşi olan çocuklarda menenjit, zatürre, derin yumuşak doku iltihapları, kalp zarı iltihabı, kemik ve eklem iltihapları gelişebilmektedir. İyi görünmeyen, aşırı halsiz ve bitkin olan ateşli 3 -36 ay arası olan çocuklar hastaneye yatırılarak tetkik ve tedavi edilmelidir.
Bir çocukta yüksek ateşle birlikte cildinde peteşi dediğimiz cilt içine kanama şeklinde döküntüsü varsa meningokoksemi denilen hayati risk taşıyan bir hastalık açısından acil olarak bir doktor tarafından değerlendirilmelidir.
Her ateşli çocuğa ateş düşürücü ilaç verilmeli midir?
Ateş düşürücü ilaçlar (parasetamol ve ibuprofen ) enfeksiyon hastalıklarının gidişinde herhangi bir değişiklik yapmaz, sonucu etkilemez. Çocuğun ateşi 39 C ler civarında olup genel durumu iyiyse etrafına gülücükler dağıtıyorsa ateş düşürücü ilaç vermeden üstündeki kıyafetleri çıkartılarak yakından takip edilebilir. Ateş düşürücü tedavi özellikle kronik kalp-akciğer, metabolik, nörolojik hastalığı olan ve ateşli havale geçiren yüksek riskli hastalarda yararlıdır. Aspirin, Reye sendromu dediğimiz ağır hayati risk oluşturan istenmeyen bir tabloya neden olabileceği için çocuklarda kullanılmamalıdır. Çocuklarda piyasada novaljin ismi ile bulunan bir ilaç ateş düşürücü olarak kullanılmamalıdır.3 yaşından küçük ateşli çocuğunuz için mutlaka doktorunuzla görüşün. Kaç yaşında olursa olsun çocuğunuzda yüksek ateş, halsizlik, bitkinlik, iştahsızlık, kusma, cildinde döküntü ve bilinç değişikliği varsa acil olarak bir sağlık merkezine başvurmalısınız.
Hastalıklardan uzak keyifli bir yaz diliyorum.
Uzm. Dr. Abdurrahman Yıldırım
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı