
Çocuk Beslenmesinde Yanlışlar
Merhaba sevgili anneler, babalar ve yeni bebek bekleyen ebeveyn adayları.
Bugün sizlere çocuk beslenmesinde en çok yapılan hatalardan bahsetmek istiyorum. Çocuklarımızı dengeli ve sağlıklı beslemek, onların doğru beslenme alışkanlıkları kazanması, yaşamları boyunca sağlıklı bir vücuda sahip olmalarını sağlayacaktır. Çocuk beslenmesi ile ilgili çevrenizden gördüğünüz ve duyduğunuz doğru olduğu zannedilen bazı davranışların aslında yanlış olduğunu göreceksiniz. İlki ile başlayalım…
1-Çocuğum ne kadar çok süt içerse kemikleri o kadar çok gelişir ve boyu uzar. Şeklinde bilinen bilgi aslında doğru değildir. Özellikle 1 yaşından büyük çocuklarda günde 500 ml (yaklaşık 2 su bardağı) üzerindeki süt tüketimi çok sık rastlanan bir beslenme hatasıdır. Aşırı süt tüketimi çocukta hem iştahsızlığa neden olur hem de demir eksikliğine bağlı kansızlık ve kabızlığa yol açar. Süt tüketimi 500 ml’yi aşmamalı ve süt bardakla verilmelidir. Bu arada en geç 1,5 yaşından itibaren çocuğa, yatağa yatmadan en az 1,5-2 saat önce bir şey yiyip içmeme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Böylece hem reflü riski önlenir hem de çocuk sabah kahvaltı için acıkmış olarak uyanır.
2-Et ve kemik suyunun sık verilmesi faydalıdır! Yaklaşımı yanlıştır. Önemli bir hata da annelerin et suyu ve kemik suyunun çok yararlı olduğunu düşünerek etin kendisi yerine suyunu vermeleridir. Kullanılması gereken etin kendisidir ve ilk olarak kıyma ya da et püresi şeklinde sebze yemeklerine eklenmelidir. Hatalı bir şekilde sık sık bisküvi verilmesinin de bebek beslenmesinde yeri yoktur. Bisküvi yüksek oranda yağ ve şeker içerdiği için bebek beslenmesinde kullanımı uygun değildir.
3-İştahsız çocuklara ekran karşısında yemek yedirme davranışı çocuk beslenmesinde yapılan en yaygın hatalardan biridir. Çocuk yemek yediğinin bilincinde olmalı ve yediğinden zevk ve tat almalıdır. Oysa ekran karşısındaki çocuk yemek yediğinin farkında olmadan yer. Bu, o an için bir çareymiş gibi görünse de çocuğun iştahını açmaz, bağımlılık yaratır ve anti-sosyal olmasına neden olur. İlerde ekran karşısında sürekli bir şeyler atıştırma alışkanlığı geliştirmesine ve obez olmasına zemin hazırlar.
4-Ceviz, badem, fındık, fıstık her koşulda faydalıdır bilgisi de ilk etapta doğru gibi gelse de yanlıştır. Anneler ceviz, badem, fındık ve fıstık gibi besinleri bebeklerinin kahvaltılarına koymayı çok severler. Ama bu besinler bazı bebeklerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle bebek 6 aylık olunca ek besinlere geçildiğinde her bir besini ilk olarak 3 gün kuralı şeklinde tek başına vermeye özen gösterilmelidir. Böylece bebeğin o besine alerjisi olup olmadığı anlaşılabilir. Ayrıca kuruyemişlerin ezilmeden doğrudan 3 yaş altında verilmesi solunum yollarına kaçmasına neden olabileceği için tehlikelidir, boğulmalara neden olabilir. 3 yaş altında verileceği zaman ezilerek toz haline getirilip verilebilir. Aynı şekilde portakal, mandalina ve greyfurt gibi turunçgiller ile çilek ve tropikal meyveler de 1 yaş altında alerjiye neden olabileceği için verilmemelidir, verilecekse 9.aydan sonra dikkat ederek kontrollü bir şekilde verilmelidir. 1 yaşından önce verilmemesi gereken diğer bir besin de baldır. Botulismus denen bir tür bakteri toksini zehirlenmesine yol açabileceğinden 1 yaşından önce kesinlikle bal verilmemelidir.
5-Ev yemeklerinin suyunu verirseniz çocuğunuz vitamin alır! Diyen büyüklerimizin önerisi de maalesef doğru değildir. Bebeklere 1 yaşından önce yetişkinler için hazırlanmış yağlı, salçalı, tuzlu besinlerin verilmesi fayda yerine zarar verir. Bu besinlerde bulunan aşırı tuz böbrekler için sodyum yükü oluşturarak ileriki yaşlarda yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve obezite riskini artırır.
6-Meyve yerine meyve suyu içirerek vitamin alması sağlanabilir! Diye bilinen en meşhur çocuk beslenmesi yaklaşımı da yaygın yanlışlardandır. Meyve suları anneler için önemlidir ve çok sağlıklı olduğunu düşünürler. Oysa çocuğun 1 bardak portakal suyu yerine 1 portakalı yemesi çok daha sağlıklıdır. Çünkü böylece sindirim sistemi için yararlı olan meyvenin posasını da almış olacak ve fazla şekerden sakınmış olacaktır. Meyve suları ayrıca diş çürümesi riskini de artırır.
7-Yeter ki yemeğini yesin de yanında asitli hazır içecekte içsin sorun değil! Yine işin kolayına kaçılan yaygın yanlışlardandır. Pek çok anne babanın düştüğü çok önemli bir hata, çocuklarının yemek yemesine kolalı ve asitli içeceklerin ya da hazır meyve sularının destek sağladığı düşüncesidir. Bu inanışla bu zararlı içecekleri az miktarda da olsa içmesine göz yumulabiliyor. Üstelik anne baba, çocuklarının karşısında kendileri de asitli içecekleri içmekte sakınca görmüyor. Oysa bu son derece yanlıştır çünkü çocuklar ebeveynlerini modellerler. Çocuk beslenmesinde kesinlikle bu içeceklerin yeri yok. Yine çocuğa yemeğini yediğinde ödül olarak şeker verilmesi de büyük bir hata. Şekerin sağlık açısından son derece zararlı olduğu günümüzde çok sayıda bilimsel çalışmayla ortaya konulmuş durumda.
8-Besinleri bulamaç yapınca her şeyden faydalanıyor! Bilgisi de masum görünse de çocuk beslenmesinde uzak durulması gereken önemli bir yanlıştır. Özellikle kahvaltıda bebek bisküvisi, süt ya da çay, peynir, ceviz, zeytin, yumurta, pekmez gibi birçok besinin karıştırılıp bebeklere yedirilmesi anneler arasında çok yaygındır. Bu şekildeki kahvaltı aşırı miktarda kalori içerir ve çocuğun daha sonraki öğünlerde iştahının azalmasına neden olur. Ayrıca bütün besinlerin tatları birbirine karıştığı için çocuğun farklı tatları algılamasına engel olur. Bu arada bebeklere farklı tatlara alışması için beş ve altıncı aydan önce her şeyin tattırılması inanışı da yanlıştır.
9-Bebeğin ağlıyorsa sütün yetmiyordur çevre baskısı özellikle yeni anneleri bunaltan yaygın hatalardandır. Bebeklerin açlık dışında da pek çok ağlama nedenleri vardır. Bu nedenle her ağlama açlıkla ilişkilendirilmemelidir. Eğer bebek ilk üç ay ayda en az 600 gr yani haftada 150 gr tartı alıyorsa anne sütü yeterli demektir. Ağlamasının diğer nedenleri araştırılmalıdır. Bebek her ağladıkça beslenmemelidir. Bebeğin kilolu olması da sağlıklı olduğunun göstergesi değil. Bugün artık bebeklik çağındaki obezitenin ileri yaşlarda sağlık açısından risk oluşturduğu iyi bilinmektedir. Gece sık uyanması da bebeğin aç olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle aylık büyüme hızı normal olan bebeğe gece sık uyanıyor diye ek besin vermek hatalıdır.
10-Her besini yemeli, tabağındakini bitirmeli! Baskısı çocuklarda hatalı beslenme davranışları geliştirme potansiyeli taşımaktadır. Biz erişkinlerin olduğu gibi çocukların da sevmediği besinlerin olması normaldir. Çocuğun tercihlerine saygı duyulmalıdır. Temel besin gruplarından bazılarını yemesi yeterlidir. Örneğin peynir yemiyorsa yerine süt ve yoğurt tüketebilir. Yine et yemiyorsa yerine; yumurta ve bakliyata ağırlık verebilirsiniz. Ayrıca çocuğunuzun tabağını aşırı doldurmayın, tüketebileceği miktarda porsiyonlar verin. Örneğin bir öğünü çorba, sebze yemeği, bulgur pilavı ve yoğurttan oluşuyorsa hepsinden 3-4’er kaşık yemesi yeterlidir.
Bitirmeden çocuklarınızın doğru beslenme alışkanlıkları kazanması için sizlere çok değerli önerilerim olacak. Çocuğunuzu mutlaka aile sofrasına oturtun, yemek sırasında tüm ekranları kapatın, çocuğunuz yemeğini kendi yesin, siz yedirmeyin. Öğün aralarında abur cubur diye tabir ettiğimiz bir gıda vermeyin, iştahını keser. Beslenme süresini yarım saat ile sınırlandırın. Böylece çocuğunuza mükemmel bir beslenme düzeni sağlamış olursunuz.
Ebeveyn olmanın getirdiği zorlukların başında gelen çocuk beslenmesinde bu önerilerle size kolaylıklar diliyorum.
Bugün sizlere çocuk beslenmesinde en çok yapılan hatalardan bahsetmek istiyorum. Çocuklarımızı dengeli ve sağlıklı beslemek, onların doğru beslenme alışkanlıkları kazanması, yaşamları boyunca sağlıklı bir vücuda sahip olmalarını sağlayacaktır. Çocuk beslenmesi ile ilgili çevrenizden gördüğünüz ve duyduğunuz doğru olduğu zannedilen bazı davranışların aslında yanlış olduğunu göreceksiniz. İlki ile başlayalım…
1-Çocuğum ne kadar çok süt içerse kemikleri o kadar çok gelişir ve boyu uzar. Şeklinde bilinen bilgi aslında doğru değildir. Özellikle 1 yaşından büyük çocuklarda günde 500 ml (yaklaşık 2 su bardağı) üzerindeki süt tüketimi çok sık rastlanan bir beslenme hatasıdır. Aşırı süt tüketimi çocukta hem iştahsızlığa neden olur hem de demir eksikliğine bağlı kansızlık ve kabızlığa yol açar. Süt tüketimi 500 ml’yi aşmamalı ve süt bardakla verilmelidir. Bu arada en geç 1,5 yaşından itibaren çocuğa, yatağa yatmadan en az 1,5-2 saat önce bir şey yiyip içmeme alışkanlığı kazandırılmalıdır. Böylece hem reflü riski önlenir hem de çocuk sabah kahvaltı için acıkmış olarak uyanır.
2-Et ve kemik suyunun sık verilmesi faydalıdır! Yaklaşımı yanlıştır. Önemli bir hata da annelerin et suyu ve kemik suyunun çok yararlı olduğunu düşünerek etin kendisi yerine suyunu vermeleridir. Kullanılması gereken etin kendisidir ve ilk olarak kıyma ya da et püresi şeklinde sebze yemeklerine eklenmelidir. Hatalı bir şekilde sık sık bisküvi verilmesinin de bebek beslenmesinde yeri yoktur. Bisküvi yüksek oranda yağ ve şeker içerdiği için bebek beslenmesinde kullanımı uygun değildir.
3-İştahsız çocuklara ekran karşısında yemek yedirme davranışı çocuk beslenmesinde yapılan en yaygın hatalardan biridir. Çocuk yemek yediğinin bilincinde olmalı ve yediğinden zevk ve tat almalıdır. Oysa ekran karşısındaki çocuk yemek yediğinin farkında olmadan yer. Bu, o an için bir çareymiş gibi görünse de çocuğun iştahını açmaz, bağımlılık yaratır ve anti-sosyal olmasına neden olur. İlerde ekran karşısında sürekli bir şeyler atıştırma alışkanlığı geliştirmesine ve obez olmasına zemin hazırlar.
4-Ceviz, badem, fındık, fıstık her koşulda faydalıdır bilgisi de ilk etapta doğru gibi gelse de yanlıştır. Anneler ceviz, badem, fındık ve fıstık gibi besinleri bebeklerinin kahvaltılarına koymayı çok severler. Ama bu besinler bazı bebeklerde alerjik reaksiyonlara yol açabilir. Bu nedenle bebek 6 aylık olunca ek besinlere geçildiğinde her bir besini ilk olarak 3 gün kuralı şeklinde tek başına vermeye özen gösterilmelidir. Böylece bebeğin o besine alerjisi olup olmadığı anlaşılabilir. Ayrıca kuruyemişlerin ezilmeden doğrudan 3 yaş altında verilmesi solunum yollarına kaçmasına neden olabileceği için tehlikelidir, boğulmalara neden olabilir. 3 yaş altında verileceği zaman ezilerek toz haline getirilip verilebilir. Aynı şekilde portakal, mandalina ve greyfurt gibi turunçgiller ile çilek ve tropikal meyveler de 1 yaş altında alerjiye neden olabileceği için verilmemelidir, verilecekse 9.aydan sonra dikkat ederek kontrollü bir şekilde verilmelidir. 1 yaşından önce verilmemesi gereken diğer bir besin de baldır. Botulismus denen bir tür bakteri toksini zehirlenmesine yol açabileceğinden 1 yaşından önce kesinlikle bal verilmemelidir.
5-Ev yemeklerinin suyunu verirseniz çocuğunuz vitamin alır! Diyen büyüklerimizin önerisi de maalesef doğru değildir. Bebeklere 1 yaşından önce yetişkinler için hazırlanmış yağlı, salçalı, tuzlu besinlerin verilmesi fayda yerine zarar verir. Bu besinlerde bulunan aşırı tuz böbrekler için sodyum yükü oluşturarak ileriki yaşlarda yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve obezite riskini artırır.
6-Meyve yerine meyve suyu içirerek vitamin alması sağlanabilir! Diye bilinen en meşhur çocuk beslenmesi yaklaşımı da yaygın yanlışlardandır. Meyve suları anneler için önemlidir ve çok sağlıklı olduğunu düşünürler. Oysa çocuğun 1 bardak portakal suyu yerine 1 portakalı yemesi çok daha sağlıklıdır. Çünkü böylece sindirim sistemi için yararlı olan meyvenin posasını da almış olacak ve fazla şekerden sakınmış olacaktır. Meyve suları ayrıca diş çürümesi riskini de artırır.
7-Yeter ki yemeğini yesin de yanında asitli hazır içecekte içsin sorun değil! Yine işin kolayına kaçılan yaygın yanlışlardandır. Pek çok anne babanın düştüğü çok önemli bir hata, çocuklarının yemek yemesine kolalı ve asitli içeceklerin ya da hazır meyve sularının destek sağladığı düşüncesidir. Bu inanışla bu zararlı içecekleri az miktarda da olsa içmesine göz yumulabiliyor. Üstelik anne baba, çocuklarının karşısında kendileri de asitli içecekleri içmekte sakınca görmüyor. Oysa bu son derece yanlıştır çünkü çocuklar ebeveynlerini modellerler. Çocuk beslenmesinde kesinlikle bu içeceklerin yeri yok. Yine çocuğa yemeğini yediğinde ödül olarak şeker verilmesi de büyük bir hata. Şekerin sağlık açısından son derece zararlı olduğu günümüzde çok sayıda bilimsel çalışmayla ortaya konulmuş durumda.
8-Besinleri bulamaç yapınca her şeyden faydalanıyor! Bilgisi de masum görünse de çocuk beslenmesinde uzak durulması gereken önemli bir yanlıştır. Özellikle kahvaltıda bebek bisküvisi, süt ya da çay, peynir, ceviz, zeytin, yumurta, pekmez gibi birçok besinin karıştırılıp bebeklere yedirilmesi anneler arasında çok yaygındır. Bu şekildeki kahvaltı aşırı miktarda kalori içerir ve çocuğun daha sonraki öğünlerde iştahının azalmasına neden olur. Ayrıca bütün besinlerin tatları birbirine karıştığı için çocuğun farklı tatları algılamasına engel olur. Bu arada bebeklere farklı tatlara alışması için beş ve altıncı aydan önce her şeyin tattırılması inanışı da yanlıştır.
9-Bebeğin ağlıyorsa sütün yetmiyordur çevre baskısı özellikle yeni anneleri bunaltan yaygın hatalardandır. Bebeklerin açlık dışında da pek çok ağlama nedenleri vardır. Bu nedenle her ağlama açlıkla ilişkilendirilmemelidir. Eğer bebek ilk üç ay ayda en az 600 gr yani haftada 150 gr tartı alıyorsa anne sütü yeterli demektir. Ağlamasının diğer nedenleri araştırılmalıdır. Bebek her ağladıkça beslenmemelidir. Bebeğin kilolu olması da sağlıklı olduğunun göstergesi değil. Bugün artık bebeklik çağındaki obezitenin ileri yaşlarda sağlık açısından risk oluşturduğu iyi bilinmektedir. Gece sık uyanması da bebeğin aç olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle aylık büyüme hızı normal olan bebeğe gece sık uyanıyor diye ek besin vermek hatalıdır.
10-Her besini yemeli, tabağındakini bitirmeli! Baskısı çocuklarda hatalı beslenme davranışları geliştirme potansiyeli taşımaktadır. Biz erişkinlerin olduğu gibi çocukların da sevmediği besinlerin olması normaldir. Çocuğun tercihlerine saygı duyulmalıdır. Temel besin gruplarından bazılarını yemesi yeterlidir. Örneğin peynir yemiyorsa yerine süt ve yoğurt tüketebilir. Yine et yemiyorsa yerine; yumurta ve bakliyata ağırlık verebilirsiniz. Ayrıca çocuğunuzun tabağını aşırı doldurmayın, tüketebileceği miktarda porsiyonlar verin. Örneğin bir öğünü çorba, sebze yemeği, bulgur pilavı ve yoğurttan oluşuyorsa hepsinden 3-4’er kaşık yemesi yeterlidir.
Bitirmeden çocuklarınızın doğru beslenme alışkanlıkları kazanması için sizlere çok değerli önerilerim olacak. Çocuğunuzu mutlaka aile sofrasına oturtun, yemek sırasında tüm ekranları kapatın, çocuğunuz yemeğini kendi yesin, siz yedirmeyin. Öğün aralarında abur cubur diye tabir ettiğimiz bir gıda vermeyin, iştahını keser. Beslenme süresini yarım saat ile sınırlandırın. Böylece çocuğunuza mükemmel bir beslenme düzeni sağlamış olursunuz.
Ebeveyn olmanın getirdiği zorlukların başında gelen çocuk beslenmesinde bu önerilerle size kolaylıklar diliyorum.

