Tamamlayıcı Beslenmeye Geçiş Rehberi
Bebeklikte doğru beslenme, ilk altı ay tek başına anne sütü ve altıncı aydan itibaren 2 yaşına kadar miktar ve besinsel olarak yeterli ve güvenli tamamlayıcı beslenme ile mümkündür.
İlk 6 ay tek başına anne sütü bebeğin su dahil tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Anne sütü çok sayıda biyoaktif moleküller içermektedir. Böylece bebeğin bağışıklık sistemini desteklemektedir.
Kötü beslenme, çocuklarda hastalık riskini arttırır ve beş yaş altı ölümlerin üçte birinden doğrudan ya da dolaylı olarak sorumludur.
İlk iki yaştaki kronik beslenme yetersizliği düzeltilmediğinde büyüme ve gelişme geriliklerine neden olmaktadır. Öte yandan uygun olmayan beslenme, önemli bir halk sağlığı problemi olmaya başlayan obezitenin de önemli bir sebebidir.
Altı aydan küçük bebeklerde anne sütünün yeterli olmadığı durumlarda katı gıdaya çok erken başlamak yerine, formül sütler tercih edilmelidir.
Anne sütü ile birlikte, ayına göre verilecek yeni besinlerin miktarı, içeriği ve cinsi, ileri yaşlarda oluşabilecek diyabet, şişmanlık ve hipertansiyon gibi hastalıklara zemin hazırlayabileceği gibi benzer hastalıklardan korunmada da önemli bir rol oynayabilir.
İlk altı ay sonrası tek başına anne sütünün bebeğin besin ihtiyacını karşılaması mümkün değildir. Tek başına anne sütünün artık yetmediği bu dönemde besinsel gereksinimleri karşılamak için anne sütü ile birlikte anne sütü dışındaki gıdaların verilmesine tamamlayıcı beslenme adını vermekteyiz.
Sağlıklı bir tamamlayıcı beslenme uygulamasında beş şartın yerine getirilmesini çok önemsiyoruz. Bunlar;
Burada önemli bir nokta; tamamlayıcı beslenmeye geçildiği dönemde de anne sütü verilmeye devam edilmesi gerektiğidir.
Bebeklerin nörolojik gelişim basamağı en erken dördüncü ayda, tercihen altıncı ayda tamamlayıcı beslenmeye uygun hale gelir. Birçok bebek altı ay civarında destekle oturur ve en önemlisi üst dudağı ile kaşıktan gıdayı bu ayda sıyırmaya başlar. Bu bağlamda tamamlayıcı beslenme kaşıkla yapılmalıdır.
Anne sütü, tamamlayıcı beslenmeye rağmen ilk 6-8 aylık bir bebeğin enerji gereksiniminin yaklaşık %65-70’ini, 9-11 aylık bebeğin %50-55’ini ve 12-23 aylık bebeğin %35-40’ını sağlar. Erken başlama gibi, geç başlanan tamamlayıcı beslenme de tip 1 diyabet ve çölyak hastalığı riskinde artışa yol açmaktadır.
Bebeklerde mide kapasitesi doğumda yaklaşık 30 ml (2 yemek kaşığı), 6. Ayda 180 ml (1 çay bardağı kadar), 1 yaşta 240 ml (1 su bardağı) ve erişkinde 960 ml (1 sürahi) dir. Genel olarak mide hacmi 30 ml/kg olarak kabul edilmektedir.
Tarhana, içerdiği tahıl, yoğurt ve yumurta nedeni ile tamamlayıcı beslenmede yeri olan bir besindir. Bebeklere 6-7 aylıkken tuzsuz tarhana verilebilir.
Yumurta protein yapısı çok ideal, kolay ulaşılabilir bir protein kaynağıdır. Karaciğer, sağlıklı olması kaydıyla yağ oranı düşük, vitamin ve mineral açısından zengin, kolay pişen, kolay püre haline getirilebilen, nispeten ucuz ve değerli bir tamamlayıcı besindir. Et tüketimi ile psikomotor gelişim arasında ilişki olduğu bilinmektedir, bu nedenle etin tamamlayıcı beslenmeye erkenden dahil edilmesi önemlidir.
Somon, tuna, sardalya, hamsi ve uskumru omega 3’den zengin balıklardır, ayrıca yağlı balıklar en iyi D vitamini kaynağıdırlar.
Yeterli hayvansal gıda alan bir bebeğin tamamlayıcı beslenme çağında günlük 200-400 ml, yeterli hayvansal gıda alamıyorsa günlük 300-500 ml süt (anne sütü veya formül süt, alamıyorsa inek sütü veya tercihen fermente ürünleri) tüketmesi uygundur.
Tamamlayıcı beslenme döneminde yeterince hayvansal protein tüketen ve aynı zamanda anne sütü alan çocuklarda ayrıca inek sütü veya mama verilmesine ihtiyaç yoktur. Yoğurt ve peynir, probiyotik ve prebiyotik içeren, kaşıkla yenilebilen inek sütüne göre daha ideal gıdalardır. Peynire 6-9.aylar arasında küçük miktarlarda başlanır, dokuz aylıktan sonra miktar arttırılır.
İki yaştan önce yağsız süt tüketimi uygun değildir. Yarım yağlı sütler 12.aydan sonra verilebilir.
Anne sütü alan, 6-8 aylık bir bebekte 2 öğün, 9-11 aylık bir bebekte 3 öğün yeterlidir; 12-24 aylık bebekte gerekirse 1-2 ara öğün eklenebilir.
Mide kapasitesi yaklaşık 30g/kg olarak kabul edildiğinden öğündeki miktarları abartmamak gıda reddi ve kusma problemlerinin gelişimini önlemek açısından önemlidir.
Bebekler için çay ve bitki çayları, şekerli içecekler, konserve gıdalar, hazır çorbalar, hazır meyve suları, şekerli yoğurt ve peynirler, tuzlu ve biberli gıdalar uygun besinler değildir. İnfantil botulizme sebep olabilen bal bir yaştan önce, boğulmaya neden olabilecek kabuklu kuru yemişler, üzüm, pişmemiş havuç, şeker gibi yuvarlak ve sert gıdalar bebeklik döneminde verilmemelidir.
Tamamlayıcı besinlere tuz ve şeker eklenmemelidir. Nitrit içeren sosis, salam, sucuk gibi gıdaların bebek beslenmesinde yeri yoktur.
Güvenli besinin en önemli özelliklerinden birisi de hijyenik koşullarda, temiz su ile el yıkandıktan sonra hazırlanmış olmasıdır.
Beslenme zamanı aynı zamanda sevgi ve öğrenme zamanıdır. Göz teması kurarak, teşvik ederek, sözel veya fiziksel baskı yapmaksızın, sabırla ve keyifle beslenmelidir. Bu beslenme modeline duyarlı beslenme denir. Yemek reddine, aşırı ısrarcı olmadan daha sonra tekrar denemek anahtar kuraldır.
Bebek önderliğinde beslenmenin bu kontrol özelliğinin çağımızın önemli bir sorunu olan obeziteden koruyucu olduğu düşünülmektedir. Bebek önderliğinde beslenmenin modifiye bir şekli de ‘katı gıdalara bebek önderliğinde başlama’ yöntemidir.
İlk 6 ay tek başına anne sütü bebeğin su dahil tüm ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Anne sütü çok sayıda biyoaktif moleküller içermektedir. Böylece bebeğin bağışıklık sistemini desteklemektedir.
Kötü beslenme, çocuklarda hastalık riskini arttırır ve beş yaş altı ölümlerin üçte birinden doğrudan ya da dolaylı olarak sorumludur.
İlk iki yaştaki kronik beslenme yetersizliği düzeltilmediğinde büyüme ve gelişme geriliklerine neden olmaktadır. Öte yandan uygun olmayan beslenme, önemli bir halk sağlığı problemi olmaya başlayan obezitenin de önemli bir sebebidir.
Altı aydan küçük bebeklerde anne sütünün yeterli olmadığı durumlarda katı gıdaya çok erken başlamak yerine, formül sütler tercih edilmelidir.
Anne sütü ile birlikte, ayına göre verilecek yeni besinlerin miktarı, içeriği ve cinsi, ileri yaşlarda oluşabilecek diyabet, şişmanlık ve hipertansiyon gibi hastalıklara zemin hazırlayabileceği gibi benzer hastalıklardan korunmada da önemli bir rol oynayabilir.
İlk altı ay sonrası tek başına anne sütünün bebeğin besin ihtiyacını karşılaması mümkün değildir. Tek başına anne sütünün artık yetmediği bu dönemde besinsel gereksinimleri karşılamak için anne sütü ile birlikte anne sütü dışındaki gıdaların verilmesine tamamlayıcı beslenme adını vermekteyiz.
Sağlıklı bir tamamlayıcı beslenme uygulamasında beş şartın yerine getirilmesini çok önemsiyoruz. Bunlar;
- Zamanında
- Kaliteli
- Yeterli
- Güvenli
- Keyifli beslenme şeklinde ifade edilebilir.
Burada önemli bir nokta; tamamlayıcı beslenmeye geçildiği dönemde de anne sütü verilmeye devam edilmesi gerektiğidir.
TAMAMLAYICI BESLENMEYE BAŞLAMA YAŞI NE OLMALIDIR?
Tamamlayıcı besinlere başlama zamanı altı ay civarında olmalıdır. Tamamlayıcı besinler 4.aydan önce kesinlikle başlanmamalıdır ancak 6,5 aydan sonraya da bırakılmamalıdır.Bebeklerin nörolojik gelişim basamağı en erken dördüncü ayda, tercihen altıncı ayda tamamlayıcı beslenmeye uygun hale gelir. Birçok bebek altı ay civarında destekle oturur ve en önemlisi üst dudağı ile kaşıktan gıdayı bu ayda sıyırmaya başlar. Bu bağlamda tamamlayıcı beslenme kaşıkla yapılmalıdır.
Anne sütü, tamamlayıcı beslenmeye rağmen ilk 6-8 aylık bir bebeğin enerji gereksiniminin yaklaşık %65-70’ini, 9-11 aylık bebeğin %50-55’ini ve 12-23 aylık bebeğin %35-40’ını sağlar. Erken başlama gibi, geç başlanan tamamlayıcı beslenme de tip 1 diyabet ve çölyak hastalığı riskinde artışa yol açmaktadır.
Bebeklerde mide kapasitesi doğumda yaklaşık 30 ml (2 yemek kaşığı), 6. Ayda 180 ml (1 çay bardağı kadar), 1 yaşta 240 ml (1 su bardağı) ve erişkinde 960 ml (1 sürahi) dir. Genel olarak mide hacmi 30 ml/kg olarak kabul edilmektedir.
TAHILLARIN TAMAMLAYICI BESLENMEDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
Buğday, çavdar ve arpa gluten içerirler; yapılan bazı bilimsel çalışmalarda ilk üç ayda veya yedinci aydan sonra glutenle tanışmanın, çölyak hastalığı görülme riskini arttırdığını, anne sütü ile beslenirken az miktarda başlanarak glutenle tanışmanın hastalık riskinde yaklaşık %50 azalmaya neden olduğu, yani buğday içeren besinlerin 4-7 ay arasında anne sütü ile beslenirken az miktarda başlanmasının çölyak hastalığı açısından koruyucu olabileceğini göstermiştir. Sebze yemeklerine 6.ayda irmik ya da ince bulgur, pirinç, yulaf eklenebilir.Tarhana, içerdiği tahıl, yoğurt ve yumurta nedeni ile tamamlayıcı beslenmede yeri olan bir besindir. Bebeklere 6-7 aylıkken tuzsuz tarhana verilebilir.
BAKLAGİLLER
Bebek beslenmesinde mercimek çorbası kıymetli bir tamamlayıcı gıda olarak kabul edilmektedir. Bebekler 7-8 aylıkken mercimek çorbasını tuzsuz olarak tüketebilirler. Bunun yanı sıra bebekler 9-10 aylık olduklarında kuru fasulye ve nohutlu tuzsuz yemekler tüketebilirler.SEBZE VE MEYVELER
Erken dönemde başlanması gereken tamamlayıcı besin grubudur. Sebze grubu besinlerin tamamlayıcı beslenmede meyvelerden önce başlanması daha uygun olacaktır. Tatlı olan meyvelerin sebzelerden önce başlanması çocuklarda sebze yemeklerine karşı isteksizlik oluşturabilir. Sebzelerin 20-30 dakika pişirilmesi ve hemen tüketilmesini önermekteyiz. İdeal olan içine taneli sebze ve kıyma şeklindeki etin erken dönemden itibaren eklenmesidir. Çorba formu çok geciktirilmeden pürtüklü püre ve taneli yemek formuna çevrilmelidir. Püreler tercihen evde hazırlanmalıdır. İçeriğindeki tuz ve şeker oranının yüksekliği nedeni ile konserve gıdalarla püre hazırlanmamalıdır; çorbalara tuz eklenmemesi gerektiğini sizlere bir kez daha hatırlatmak isterim. Yeşil sebzelerin nötr/acı tatlarına bebeklik döneminde alıştırmak ileride daha çok sebze tüketen bir birey oluşturmada önemli olabilir. Türkiye koşullarında mevsim sebzelerini tercih edebilirsiniz. Olası bir alerjik durum nedeni ile sebzeleri ilk aşamada tek tek hazırlayıp vermek daha uygun olacaktır. Havuç, patates, kabak, tatlı patates, bal kabağı, yer elması, karnabahar, brokoli gibi sebzeler ile başlayabilirsiniz. Sebzeler pişirildikten sonra çatalla ezilerek üzerine 2-3 tatlı kaşığı zeytinyağı ekleyebilirsiniz. Sebzeleri ezmek için blender kullanmamanızı öneriyorum, bu durum ileride çocukların ciddi beslenme sorunları yaşamasına neden olmaktadır.MEYVE SUYU VE MEYVE PÜRESİ
Lif içeriği nedeniyle her zaman meyve suyu yerine meyvenin kendisi tercih edilmelidir. Fazla meyve suyu tüketiminin diş çürükleri ve obezite ile ilişkili olduğu bilinmektedir. Meyveleri 3 gün kuralına uyarak sebzeleri başladıktan 1 hafta sonra 2.öğün olarak başlayabilirsiniz. Meyveleri cam rende ile hazırlayıp kaşıkla bebeğinize sunabilirsiniz. İlk üç gün elma püresinden 3-5 tatlı kaşığı kadar verebilir, daha sonra aşamalı olarak verdiğiniz miktarı arttırabilirsiniz. Yaklaşık 2-3 hafta sonra bir kahve fincanı kadar verilebilir. İkinci 3 günde armut püresi ve takip eden dönemde 3 gün kuralına uyarak mevsim meyvelerinden verebilirsiniz. Tropikal meyvelerin alerji yapma ihtimali nedeni ile daha geç verilmesi uygun olacaktır.HAYVANSAL BESİNLERİN TAMAMLAYICI BESLENMEDE YERİ VE ZAMANI
Tamamlayıcı beslenme döneminde eksikliği en sık yaşanan besinler demir, çinko, kalsiyum, B vitaminleri ve bazen A vitaminidir; işte bu mikro besinlerin eksikliğini önleyen gıdalar hayvansal gıdalardır. Kırmızı et, tavuk, balık ve yumurta günlük, en azından mümkün olduğunca sık tüketilmelidir.Yumurta protein yapısı çok ideal, kolay ulaşılabilir bir protein kaynağıdır. Karaciğer, sağlıklı olması kaydıyla yağ oranı düşük, vitamin ve mineral açısından zengin, kolay pişen, kolay püre haline getirilebilen, nispeten ucuz ve değerli bir tamamlayıcı besindir. Et tüketimi ile psikomotor gelişim arasında ilişki olduğu bilinmektedir, bu nedenle etin tamamlayıcı beslenmeye erkenden dahil edilmesi önemlidir.
Somon, tuna, sardalya, hamsi ve uskumru omega 3’den zengin balıklardır, ayrıca yağlı balıklar en iyi D vitamini kaynağıdırlar.
SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ
DSÖ’nün inek sütünü bir yaşına kadar önermemesinin nedeni yüksek protein içeriği nedeni ile alerjiye ve ileri yaşlarda otoimmün hastalıklara zemin hazırlaması, kalsiyum/fosfor dengesinin uygun olmamasıdır. Demir emiliminin iyi olmaması, kabızlığa neden olması ve böbreklere ağır gelmesi nedeni ile ilk bir yaşta önermemekteyiz. Ancak sütün önerilmemesinin en önemli nedeni oluşturduğu demir eksikliği anemisidir.Yeterli hayvansal gıda alan bir bebeğin tamamlayıcı beslenme çağında günlük 200-400 ml, yeterli hayvansal gıda alamıyorsa günlük 300-500 ml süt (anne sütü veya formül süt, alamıyorsa inek sütü veya tercihen fermente ürünleri) tüketmesi uygundur.
Tamamlayıcı beslenme döneminde yeterince hayvansal protein tüketen ve aynı zamanda anne sütü alan çocuklarda ayrıca inek sütü veya mama verilmesine ihtiyaç yoktur. Yoğurt ve peynir, probiyotik ve prebiyotik içeren, kaşıkla yenilebilen inek sütüne göre daha ideal gıdalardır. Peynire 6-9.aylar arasında küçük miktarlarda başlanır, dokuz aylıktan sonra miktar arttırılır.
İki yaştan önce yağsız süt tüketimi uygun değildir. Yarım yağlı sütler 12.aydan sonra verilebilir.
Anne sütü alan, 6-8 aylık bir bebekte 2 öğün, 9-11 aylık bir bebekte 3 öğün yeterlidir; 12-24 aylık bebekte gerekirse 1-2 ara öğün eklenebilir.
Mide kapasitesi yaklaşık 30g/kg olarak kabul edildiğinden öğündeki miktarları abartmamak gıda reddi ve kusma problemlerinin gelişimini önlemek açısından önemlidir.
Bebekler için çay ve bitki çayları, şekerli içecekler, konserve gıdalar, hazır çorbalar, hazır meyve suları, şekerli yoğurt ve peynirler, tuzlu ve biberli gıdalar uygun besinler değildir. İnfantil botulizme sebep olabilen bal bir yaştan önce, boğulmaya neden olabilecek kabuklu kuru yemişler, üzüm, pişmemiş havuç, şeker gibi yuvarlak ve sert gıdalar bebeklik döneminde verilmemelidir.
Tamamlayıcı besinlere tuz ve şeker eklenmemelidir. Nitrit içeren sosis, salam, sucuk gibi gıdaların bebek beslenmesinde yeri yoktur.
Güvenli besinin en önemli özelliklerinden birisi de hijyenik koşullarda, temiz su ile el yıkandıktan sonra hazırlanmış olmasıdır.
DUYARLI BESLENME
Uygun beslenme alışkanlığı edinilmesi için anne-bebek ilişkisinin sağlıklı olması gerekir. Anne, bebeğin açlık ve tokluk belirtilerini bilmeli, zamanında ve uygun miktarlarda beslemelidir. Bebeğin beslenme faaliyetine katılımını teşvik etmelidir. 9-12 ay civarında el becerileri geliştiği için bu dönemden itibaren bebeğin beslenmeye katılımı desteklenmelidir.Beslenme zamanı aynı zamanda sevgi ve öğrenme zamanıdır. Göz teması kurarak, teşvik ederek, sözel veya fiziksel baskı yapmaksızın, sabırla ve keyifle beslenmelidir. Bu beslenme modeline duyarlı beslenme denir. Yemek reddine, aşırı ısrarcı olmadan daha sonra tekrar denemek anahtar kuraldır.
BLW (BABY LED WEANİNG, BEBEK ÖNDERLİĞİNDE BESLENME)
Geleneksel tamamlayıcı beslenme modelinde besinler püre haline getirilerek kaşıkla verilir ve zaman içinde yarı katı ve katı gıdalara geçilir. Bebek önderliğinde beslenmede ise püre ve yarı katı formdaki gıda safhası atlanarak, kaşık kullanmadan, elle tutulabilecek gıdalar doğrudan bebeğe sunulur ve bebeğin kendi kendini beslemesi beklenir.Bebek önderliğinde beslenmenin bu kontrol özelliğinin çağımızın önemli bir sorunu olan obeziteden koruyucu olduğu düşünülmektedir. Bebek önderliğinde beslenmenin modifiye bir şekli de ‘katı gıdalara bebek önderliğinde başlama’ yöntemidir.
TAMAMLAYICI BESLENMEDE TEMEL KURALLAR
- Sağlıklı bir bebekte tamamlayıcı beslenmeye 6 ay civarında başlanmalı; 4.aydan önce kesinlikle başlanmamalı ve 6,5 aydan sonraya da ertelenmemelidir.
- 6-8 aylık bir bebekte 2 öğün, 9-11 aylık bebekte 3 tamamlayıcı besin öğünü yeterlidir; 12-24 aylık bebekte gerekirse ek olarak 1-2 ara öğün eklenir.
- Tamamlayıcı beslenmeye tek çeşit başlanmalıdır.
- Her yeni gıda teker teker en az 2-3 gün aralıklarla eklenmelidir.
- Gıdalara şeker ve tuz ilave edilmemelidir. Hazır çorbalar, konserveler, şeker ve tuz katkılı ürünler, çaylar, salam, sosis ve sucuk gibi işlenmiş et ürünleri tamamlayıcı beslenmede yer almamalıdır.
- Besinlerin hazırlanması, saklanması ve sunulmasında başta el yıkamak olmak üzere hijyen kurallarına uyulmalıdır.
- Besinlerin kıvamı çocuğun yaşına göre ayarlanmalı, 10.aya kadar pütürlü gıdaya alıştırılmalıdır.
- Bebeklikte farklı tatlar denetilmeli, özellikle sebzelerin nötr tatlarına alıştırılmalıdır.
- İlk 2 yaşta bebeklerin sağlıklı beslenmesi sağlıklı nesiller yaratmanın altın anahtarıdır.
Hepinize tamamlayıcı beslenmeye geçiş sürecinde bol sabır ve kolaylıklar diliyorum. Sormak isteğiniz her konuda bana sosyal medya hesaplarım aracılığı ile ulaşabilirsiniz.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim.