
Bebeklerde Besin Alerjileri
Son yıllarda oldukça yaygın görülen ve her yıl artarak devam eden besin alerjisi sorunu bebeklerde reflü benzeri kusmalar, yeme bozuklukları, beslenmeyi reddetme, karın ağrısı, huzursuzluk, kanlı-mukuslu kaka yapma, ishal, ciltte kızarıklık, kaşıntı ve geçmeyen dirençli pişik gibi bulgular gösterebilmektedir.
Besin alerjisi nedir sorusuna yanıt vererek başlamak istiyorum. Vücudun gıdalarda bulunan bazı maddeleri yabancı ve zararlı olarak algılayıp bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesidir.
Buğday, yer fıstığı, ağaç kuruyemişleri, balık, kabuklu deniz ürünleri, susam, çilek ve kiviye karşı da sık sık alerji geliştiğini söyleyebiliriz. Sıkça çikolata ve kakao tüketimi nedeniyle alerjik burun akıntısı, deride kızarma, kaşıntı ve sindirim sistemi bozuklukları görülebilir. Nadiren bal da alerjiye yol açabilir. 1 yaşından önce botilinum toksin zehirlenmesi nedeni ile bal verilmesini önermiyoruz.
Besin alerjileri erken bebeklik ve çocukluk döneminden başlayarak yaşamın tüm aşamalarında insan hayatını etkileyebilir. Bu sorunla ilgili bulguların ortaya çıkması için kişinin birkaç kez alerjiye yol açan besine maruz kalarak duyarlı hale gelmesi beklenir.
Tanı sürecinde, kan testleri ile şüpheli besinler için vücudun bu şüphelenilen besine spesifik IgE yapıp yapmadığına bakıyoruz. Ayrıca deri testi de uygulanıyor. Bunlar hastanın test edilen besin antijenlerine karşı spesifik IgE antikoru oluşturup oluşturmadığını gösteriyor. Kesin tanı için besin yükleme testi yapılmaktadır. Bu testin hastane ortamında, oluşabilecek her türlü ciddi reaksiyon göz önünde bulundurularak ve gerekli tedbirler alınarak yapılması çok önemli. Test, doktor kontrolünde olmak şartıyla şüpheli besinin düşük dozlardan başlayıp, giderek arttırılan miktarlarda hastaya yedirilmesi ve artan dozlara karşı hastada bir bulgu oluşup oluşmadığının gözlenmesiyle yapılıyor.
Unutulmaması gereken bir noktaya değinmek istiyorum. Besin alerjisinden şüphelenildiğinde tanı ve tedavide uzmanlardan yardım alınması önem taşıyor. Çünkü bazı vakalar hayatı tehdit edebilecek reaksiyonlara yol açabileceğini unutmamak gerekir. Çocuklarda en sık görülen inek sütü protein alerjisi ve yumurta protein alerjisi genellikle 2 yaşına kadar en geç 4 yaşına kadar tama yakın oranlarda geçmektedir. Kuruyemiş ve deniz ürünleri besin alerjileri yaşam boyu devam etme eğilimindedir. Yaşamın ilk 6 ayında bebeklerde en sık görülen inek sütü protein alerjisi ve yumurta proteini alerjisi olduğu akılda tutulmalıdır. Bu bebeklerde konuşmamın başında ifade ettiğim bulgulardan aşırı huzursuzluk, cilt kızarıklığı, geçmeyen pişik, kusma, kilo alamama ve mukuslu-kanlı dışkı görüldüğü unutulmamalıdır. Bu bebeklerin annelerine eliminasyon diyeti dediğimiz beslenme programının uygulanması gerekmektedir. Buradaki amaç alerjik gıdanın anne sütü aracılığı ile bebeğe geçişini önlemektir. Burada akılda tutulması gereken önemli bir noktayı vurgulamak istiyorum. Eliminasyon diyetine alınan annelere kalsiyum ve D vitamini takviyesi yapılması unutulmamalıdır. Gıda alerjilerinde hayati önem taşıyan anaflaktik şok durumunun olup olmadığı saptanarak varsa hayat kurtaran epinefrin otoenjektörlerinin bu kişilere verilmesi ve devamlı yanlarında taşımaları sağlanmalıdır. Bu kişilere ve yakınlarına bunun eğitimi verilmelidir.
Besin alerjisi nedir sorusuna yanıt vererek başlamak istiyorum. Vücudun gıdalarda bulunan bazı maddeleri yabancı ve zararlı olarak algılayıp bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesidir.
Hangi besinler alerjiye yol açıyor?
Her türlü besinin alerji yapma potansiyeli bulunmaktadır. Ama bazıları diğerlerine göre daha fazla alerjiye neden olma potansiyeli taşır. Süt ve yumurta proteini, özellikle besin alerjisi yapan gıdaların başında gelir.Buğday, yer fıstığı, ağaç kuruyemişleri, balık, kabuklu deniz ürünleri, susam, çilek ve kiviye karşı da sık sık alerji geliştiğini söyleyebiliriz. Sıkça çikolata ve kakao tüketimi nedeniyle alerjik burun akıntısı, deride kızarma, kaşıntı ve sindirim sistemi bozuklukları görülebilir. Nadiren bal da alerjiye yol açabilir. 1 yaşından önce botilinum toksin zehirlenmesi nedeni ile bal verilmesini önermiyoruz.
Besin alerjileri erken bebeklik ve çocukluk döneminden başlayarak yaşamın tüm aşamalarında insan hayatını etkileyebilir. Bu sorunla ilgili bulguların ortaya çıkması için kişinin birkaç kez alerjiye yol açan besine maruz kalarak duyarlı hale gelmesi beklenir.
Belirtileri Nelerdir?
Besin alerjileri, deride kaşıntı, kızarıklık, yanma, ağız içi mukozası, dudaklar ve dilde kaşıntı veya şişlik şeklinde belirti verebilir. Besin alerjileri sindirim sisteminde ise bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı, reflü, şişkinlik, dışkıda kan görülmesi gibi belirtilerle ortaya çıkar. Ayrıca burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve burunda kaşıntı başta olmak üzere hapşırma, boğazda kaşıntı, seste kalınlaşma, öksürük, göğüste daralma hissi, nefes darlığı ve hışıltılı solumaya neden olabilmektedir.Tanı sürecinde, kan testleri ile şüpheli besinler için vücudun bu şüphelenilen besine spesifik IgE yapıp yapmadığına bakıyoruz. Ayrıca deri testi de uygulanıyor. Bunlar hastanın test edilen besin antijenlerine karşı spesifik IgE antikoru oluşturup oluşturmadığını gösteriyor. Kesin tanı için besin yükleme testi yapılmaktadır. Bu testin hastane ortamında, oluşabilecek her türlü ciddi reaksiyon göz önünde bulundurularak ve gerekli tedbirler alınarak yapılması çok önemli. Test, doktor kontrolünde olmak şartıyla şüpheli besinin düşük dozlardan başlayıp, giderek arttırılan miktarlarda hastaya yedirilmesi ve artan dozlara karşı hastada bir bulgu oluşup oluşmadığının gözlenmesiyle yapılıyor.
Tedavi
Gıda alerjilerinde tedavi, alerji yapan besinin beslenme planından çıkarılmasıyla başlıyor. Ayrıca besinin içinde olduğu her şeyin beslenme planından çıkarılması da çok büyük öneme sahip.Unutulmaması gereken bir noktaya değinmek istiyorum. Besin alerjisinden şüphelenildiğinde tanı ve tedavide uzmanlardan yardım alınması önem taşıyor. Çünkü bazı vakalar hayatı tehdit edebilecek reaksiyonlara yol açabileceğini unutmamak gerekir. Çocuklarda en sık görülen inek sütü protein alerjisi ve yumurta protein alerjisi genellikle 2 yaşına kadar en geç 4 yaşına kadar tama yakın oranlarda geçmektedir. Kuruyemiş ve deniz ürünleri besin alerjileri yaşam boyu devam etme eğilimindedir. Yaşamın ilk 6 ayında bebeklerde en sık görülen inek sütü protein alerjisi ve yumurta proteini alerjisi olduğu akılda tutulmalıdır. Bu bebeklerde konuşmamın başında ifade ettiğim bulgulardan aşırı huzursuzluk, cilt kızarıklığı, geçmeyen pişik, kusma, kilo alamama ve mukuslu-kanlı dışkı görüldüğü unutulmamalıdır. Bu bebeklerin annelerine eliminasyon diyeti dediğimiz beslenme programının uygulanması gerekmektedir. Buradaki amaç alerjik gıdanın anne sütü aracılığı ile bebeğe geçişini önlemektir. Burada akılda tutulması gereken önemli bir noktayı vurgulamak istiyorum. Eliminasyon diyetine alınan annelere kalsiyum ve D vitamini takviyesi yapılması unutulmamalıdır. Gıda alerjilerinde hayati önem taşıyan anaflaktik şok durumunun olup olmadığı saptanarak varsa hayat kurtaran epinefrin otoenjektörlerinin bu kişilere verilmesi ve devamlı yanlarında taşımaları sağlanmalıdır. Bu kişilere ve yakınlarına bunun eğitimi verilmelidir.