
Yaz Aylarında Çocukları Bekleyen Tehlikeler
Çocukların yaz aylarında dışarda geçirdiği zamanın artması ile güneş çarpması, güneş yanığı, isilik gibi cilt rahatsızlığı şikâyetlerinde artış yaşanmaktadır. Ayrıca yükselen hava sıcaklığı, yetersiz sıvı tüketimi ve yanlış beslenme nedeniyle de çocuklarda birçok hastalık görülebiliyor.
Koşup oynarken düşme ya da aktiviteler sonucunda çarpmaya bağlı olarak travmalar görülebilir. İshal, kusma atakları, böcek, sinek ısırıkları, arı, yılan ve akrep sokmaları yaz aylarında çocuklarda sık görülen durumlardır.
Tüm çocuklar, güneşten ve güneş ışınlarından korunmaya özen gösterilmelidir. Çünkü çocukların güneşte fazla kalması, güneş çarpmaları ve yanıkları beraberinde getirebilir. Hatta güneş çarpması, ciddi tablolara neden olabilirken, kişilerin yaşamlarını dahi kaybetmeleriyle sonuçlanabilir. Çocukların gölgede ya da şemsiye altında bulunması ise güneş ışınlarından korunmalarında yetersiz kalabilir. Bu zararlardan koruyabilmek için çocuklar, güneş ışınlarının dik geldiği saat 10.00 ile 16.00 aralığındaki tehlikeli dönemde dışarı çıkarılmamalıdır. Mecburen dışarı çıkarılması gerekiyor ise muhakkak şapka ve gölgelik kullanılması gerekir. Uzun kollu, açık renkli ve pamuklu kıyafetler giydirilmelidir. Mutlaka yüksek koruma faktörleri içeren güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır.
Güneş ışınlarının gölgede bile çocuklara ve hassas ciltli bebeklere yansıyarak olumsuz etkiler bırakabilir. Bu nedenle güneş kremlerinin düzenli kullanılması ve kremlerinin en az otuz koruma faktörlü olması çok önemlidir.
Güneş gözlüğü, şapka, şemsiye ve pamuklu ince giysilerin kullanılması da güneşten korunma için bir diğer alınabilecek önlemdir.
Güneşin diğer bir etkisi de yanıklardır. Çocukları yanık problemlerinden korumak için ise yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır. Güneş etkilerine karşın çocukları aşırı giydirmek de en sık yapılan hatalardandır. Gölgede bulundurmak şartıyla, çocukların kol ve bacakları açıkta bırakılmalıdır. Sıcak havada aşırı giydirilen çocuklarda kaşıntı ve isilik görülebilir. İsiliğin enfekte olması durumu ise ciddi problemlerin yaşanması anlamına gelebilir.
Çocuklarda yaz aylarında sık görülen ishallerin tehlikeli sonuçları olabilmektedir. İshaller, tüketilen kirli su ve gıdalardan çeşitli mikroplara maruz kalma sonucu görülmektedir. Temizliğinden emin olunmadan tüketilen sular ve çeşitli gıdalarla alınan mikroplar nedeniyle, ishalle birlikte kusma ve ateş sorunları da görülebilir. Özellikle vücutta sıvı kaybı çocuklara ciddi sıkıntılar yaşatabilir.
Çocukları yaz aylarında ellerini sık sık yıkamaları konusunda teşvik etmek gerekir. İçeriğinde çiğ malzemeler kullanılan salata gibi besinlerin ise bol sirkeli su içinde bekletildikten sonra tüketilmesi gerekir. Açıkta yiyecek bulundurmamaya özen gösterilmeli. Çocukları, dışarıda unutulan besinlerden uzak tutmak da yaz aylarında yayılan mikroplardan korunmalarına yardımcı olabilir.
Yaz aylarında çocuklarda sıklıkla rastlanılan hastalıklardan bir diğeri de idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Tatil dönemlerinin vazgeçilmezi haline gelen havuz ise bu hastalığın baş nedenlerindendir. İdrar yolları enfeksiyonu özellikle kız çocuklarında görülür. Bu probleme karşı havuz sonrası tüm vücut, kız çocuklarında ise özellikle genital bölge iyice bol su ile yıkanmalıdır.
Yaz ayları başlarken ailelerin çok sık sorduğu; Havuz mu Deniz mi Sorusuna Değinelim?
Birtakım virüsler boğaz, göz ve kulak gibi yerlerde çeşitli enfeksiyonlara neden olabilir. Bu tür virüsler yine çocukların gözdesi olan havuzlardan bulaşabilirken, suyunun temizliğinden emin olunmayan havuzlar ise cilt ve bağırsaklardaki enfeksiyonları tetikleyebilir. Özellikle son yıllarda havuzlardan el ayak ağız hastalığının çok sık bulaştığını görmekteyiz. Çocukları bu hastalıklardan korumak için mümkünse havuzlara girmelerine müsaade edilmemeli, havuz yerine deniz alternatifi değerlendirilmelidir.
Böcek sokmaları da yaz aylarında sıklıkla görülmektedir.
Yaz aylarında genişleyen bitki örtüsü, beraberinde sinek ve böcek gibi çeşitli haşeratların artmasına neden olur. Oyun alanlarında çocukları tehdit eden bu haşeratlar, kimi zaman bir tehlike oluşturmazken, kimi zaman da hayati risk oluşturabilecek boyutlara ulaşabilir. Anaflaksi düzeyinde alerjisi olan kişilerin her zaman yanlarında acil müdahale için gerekli olan ilaçlarını bulundurmaları hayati önem taşır. Yılan ve akrep sokmalarında çocuğa herhangi bir müdahalede bulunulmamalı, en acil şekilde bir sağlık merkezine başvurulmalıdır.
Son olarak yaz aylarının kabusu mantar enfeksiyonları ile bitirelim
Bulaşıcı bir cilt hastalığı olan mantar; kaşıntılı, bazen kızarık, bazen beyaz kabuklu görünüm sergiler. Etkin bir tedavi için mutlaka doktor kontrolünde ilaç tedavisi gerekir. Islak mayo mantarın oluşumuna zemin hazırlıyor. Bu nedenle çocuğunuz deniz veya havuzdan çıktıktan sonra mayosunu hemen kuru bir mayo ile değiştirin. Mantar, genel kullanıma açık, yeterince temizlenmeyen havuz kenarı, banyo ve tuvalet gibi ortamlardan, mantar enfeksiyonu taşıyan kişilerin kullandığı terlik, havlu gibi eşyaları kullanmakla da bulaşabilir. Bu bağlamda dikkatli olunmalıdır.
Unutmayınız ki yaz aylarının sıcağında hareketli olan çocuklarımızın çok terlemesi ile vücutlarında önemli oranda sıvı kaybı oluşur, bu nedenle günlük yeterli miktarda su, bol meyve ve sıvı gıda tüketmeleri sağlanmalıdır.
Tüm çocuklara hastalıklardan uzak enerji ve keyif dolu bir yaz tatili dilerim.
Koşup oynarken düşme ya da aktiviteler sonucunda çarpmaya bağlı olarak travmalar görülebilir. İshal, kusma atakları, böcek, sinek ısırıkları, arı, yılan ve akrep sokmaları yaz aylarında çocuklarda sık görülen durumlardır.
Tüm çocuklar, güneşten ve güneş ışınlarından korunmaya özen gösterilmelidir. Çünkü çocukların güneşte fazla kalması, güneş çarpmaları ve yanıkları beraberinde getirebilir. Hatta güneş çarpması, ciddi tablolara neden olabilirken, kişilerin yaşamlarını dahi kaybetmeleriyle sonuçlanabilir. Çocukların gölgede ya da şemsiye altında bulunması ise güneş ışınlarından korunmalarında yetersiz kalabilir. Bu zararlardan koruyabilmek için çocuklar, güneş ışınlarının dik geldiği saat 10.00 ile 16.00 aralığındaki tehlikeli dönemde dışarı çıkarılmamalıdır. Mecburen dışarı çıkarılması gerekiyor ise muhakkak şapka ve gölgelik kullanılması gerekir. Uzun kollu, açık renkli ve pamuklu kıyafetler giydirilmelidir. Mutlaka yüksek koruma faktörleri içeren güneşten koruyucu kremler kullanılmalıdır.
Güneş ışınlarının gölgede bile çocuklara ve hassas ciltli bebeklere yansıyarak olumsuz etkiler bırakabilir. Bu nedenle güneş kremlerinin düzenli kullanılması ve kremlerinin en az otuz koruma faktörlü olması çok önemlidir.
Güneş gözlüğü, şapka, şemsiye ve pamuklu ince giysilerin kullanılması da güneşten korunma için bir diğer alınabilecek önlemdir.
Güneşin diğer bir etkisi de yanıklardır. Çocukları yanık problemlerinden korumak için ise yüksek koruma faktörlü güneş kremleri kullanılmalıdır. Güneş etkilerine karşın çocukları aşırı giydirmek de en sık yapılan hatalardandır. Gölgede bulundurmak şartıyla, çocukların kol ve bacakları açıkta bırakılmalıdır. Sıcak havada aşırı giydirilen çocuklarda kaşıntı ve isilik görülebilir. İsiliğin enfekte olması durumu ise ciddi problemlerin yaşanması anlamına gelebilir.
Çocuklarda yaz aylarında sık görülen ishallerin tehlikeli sonuçları olabilmektedir. İshaller, tüketilen kirli su ve gıdalardan çeşitli mikroplara maruz kalma sonucu görülmektedir. Temizliğinden emin olunmadan tüketilen sular ve çeşitli gıdalarla alınan mikroplar nedeniyle, ishalle birlikte kusma ve ateş sorunları da görülebilir. Özellikle vücutta sıvı kaybı çocuklara ciddi sıkıntılar yaşatabilir.
Çocukları yaz aylarında ellerini sık sık yıkamaları konusunda teşvik etmek gerekir. İçeriğinde çiğ malzemeler kullanılan salata gibi besinlerin ise bol sirkeli su içinde bekletildikten sonra tüketilmesi gerekir. Açıkta yiyecek bulundurmamaya özen gösterilmeli. Çocukları, dışarıda unutulan besinlerden uzak tutmak da yaz aylarında yayılan mikroplardan korunmalarına yardımcı olabilir.
Yaz aylarında çocuklarda sıklıkla rastlanılan hastalıklardan bir diğeri de idrar yolu enfeksiyonlarıdır. Tatil dönemlerinin vazgeçilmezi haline gelen havuz ise bu hastalığın baş nedenlerindendir. İdrar yolları enfeksiyonu özellikle kız çocuklarında görülür. Bu probleme karşı havuz sonrası tüm vücut, kız çocuklarında ise özellikle genital bölge iyice bol su ile yıkanmalıdır.
Yaz ayları başlarken ailelerin çok sık sorduğu; Havuz mu Deniz mi Sorusuna Değinelim?
Birtakım virüsler boğaz, göz ve kulak gibi yerlerde çeşitli enfeksiyonlara neden olabilir. Bu tür virüsler yine çocukların gözdesi olan havuzlardan bulaşabilirken, suyunun temizliğinden emin olunmayan havuzlar ise cilt ve bağırsaklardaki enfeksiyonları tetikleyebilir. Özellikle son yıllarda havuzlardan el ayak ağız hastalığının çok sık bulaştığını görmekteyiz. Çocukları bu hastalıklardan korumak için mümkünse havuzlara girmelerine müsaade edilmemeli, havuz yerine deniz alternatifi değerlendirilmelidir.
Böcek sokmaları da yaz aylarında sıklıkla görülmektedir.
Yaz aylarında genişleyen bitki örtüsü, beraberinde sinek ve böcek gibi çeşitli haşeratların artmasına neden olur. Oyun alanlarında çocukları tehdit eden bu haşeratlar, kimi zaman bir tehlike oluşturmazken, kimi zaman da hayati risk oluşturabilecek boyutlara ulaşabilir. Anaflaksi düzeyinde alerjisi olan kişilerin her zaman yanlarında acil müdahale için gerekli olan ilaçlarını bulundurmaları hayati önem taşır. Yılan ve akrep sokmalarında çocuğa herhangi bir müdahalede bulunulmamalı, en acil şekilde bir sağlık merkezine başvurulmalıdır.
Son olarak yaz aylarının kabusu mantar enfeksiyonları ile bitirelim
Bulaşıcı bir cilt hastalığı olan mantar; kaşıntılı, bazen kızarık, bazen beyaz kabuklu görünüm sergiler. Etkin bir tedavi için mutlaka doktor kontrolünde ilaç tedavisi gerekir. Islak mayo mantarın oluşumuna zemin hazırlıyor. Bu nedenle çocuğunuz deniz veya havuzdan çıktıktan sonra mayosunu hemen kuru bir mayo ile değiştirin. Mantar, genel kullanıma açık, yeterince temizlenmeyen havuz kenarı, banyo ve tuvalet gibi ortamlardan, mantar enfeksiyonu taşıyan kişilerin kullandığı terlik, havlu gibi eşyaları kullanmakla da bulaşabilir. Bu bağlamda dikkatli olunmalıdır.
Unutmayınız ki yaz aylarının sıcağında hareketli olan çocuklarımızın çok terlemesi ile vücutlarında önemli oranda sıvı kaybı oluşur, bu nedenle günlük yeterli miktarda su, bol meyve ve sıvı gıda tüketmeleri sağlanmalıdır.
Tüm çocuklara hastalıklardan uzak enerji ve keyif dolu bir yaz tatili dilerim.